23 Temmuz 2013 Salı

Şimdi YOK!

Bu acının sebebini tek bir cümleyle açıklıyordu Züleyha: “Ben kadınım”. Ürkek çıkıyordu sesi. Hayattan bıkmış halleri ve yüzündeki şişliklerin verdiği acıyla konuşmakta güçlük çekiyordu. Toplumun ona verdiği değer, yüklediği sorumluluğun altında eziliyordu. O da bu acıyı “kadınım” diyerek, durumundan hayıflanarak anlatıyordu. İsteyerek evlenmemişti zaten. Olmamasını da çok istedi, kendinden yaşça büyük birisiyle çocuk sayılacak bir yaşta evlenmek onun için bir kabustu. Ama o kabus gerçek olmuştu. Yaşıtları gibi sokakta oynamak, gezmek istemez miydi o da? İsterdi elbette.Ama o yaşıtlarının evcilik oynadığı yaşlarda bir evin kadını olmuştu. Ailesinin zoruyla evlense de “Benim kaderimde buymuş” deyip razı oldu kaderine. Hayatın getirdiklerine eyvallah etti. Hiç isyan etmedi Züleyha.

Evliliğinin ilk aylarında belirtilerini göstermişti şiddet. Zoraki bir evlilik yetmezmiş gibi, her gün yediği dayak onu bu hayattan bezdirmeye yetti. Ölmek istedi, yeter dedi. Olmadı. Yapamadı. Kıyamadı canına Züleyha. Onun yapamadığını, evlendiği adam yapmıştı. Cesedi bulundu Züleyha’ nın. Şimdi yok!

22 Temmuz 2013 Pazartesi

Dost Bildiklerimizden

               Öylesine ağırdır ki yükü. Canından bezdiren bu hayatın sillesi o kadar acımasızdır ki. Yorgunluğuna aldırmadan, seni bitirmek için oynar tüm kartlarını. Zorluklara ne kadar göğüs gerebilsen de bazen hiç ummadığın bir anda yerde buluverirsin kendini. İçinde bulunduğun ve anlamlandıramadığın bu durumda kaybolur gidersin. Kimsesiz hissedersin. Soğuktan değil belki ama yalnızlığından üşürsün. Sonrası ise tam bir hüsran. En'lerinden,en sevdiklerinden yediğin o tekmelerin acısı biner yaşadıklarının üzerine. Ve daha çok üşürsün. Yalnızlığını iliklerine kadar hissettiğinde gölgen ve sen! Sıkı bir dost oluverirsin aniden. Sırtını yasladığın dostların yerlerini soğuk duvarlara bırakırken,zaman aktıkça; örselenmiş hayatında sen bile kendini tanıyamaz hale gelirsin. Ve hayatı ,hayatın en iyi öğretmenlerinden öğrenirisin. Dost bildiklerinden ve onlardan yediğin tekmelerden...

11 Temmuz 2013 Perşembe

Yine Sus Diyor


Yine sus diyor yüreğim. Öyle bir sus ki çığlıkların yankılansın duvarlarda. Çarpa çarpa büyüsün sesin. Sen öyle bir sus ki sessizliğine ağlasın bu şehir. Yalnızlığını öyle kalabalık yaşa ki hayrete düşsün. Sen öyle bir düş ki, bu şehir, ayakta durmak neymiş görsün.